Kitaba adını veren “Muhbir” öyküsü, Londra’da geçen özellikle İngiliz burjuvazisinin yaşadığı bir çevrede anarşist fikirlerin ve militanlığın oluşmasını aktarırken, dünyanın her yerinde örnekleri görülen hain bir muhbirin açığa çıkarılmasını irdeliyor.
Conrad’ın romancılıktaki ustalığının izleri olan ve ilhamını, yazarın deyişiyle “gerçeğin ta kendisi”nden alan bu öyküler, deniz ve kara yaşamını kaynaştırması açısından ayrı bir önem taşır.
#dünyaklasikleri #ingilizklasikleri #bombay #londra #görevsorumluluğu #ingilizburjuvazisi
JOSEPH CONRAD, vatansever ve soylu bir ailenin çocuğu olarak 1857’de Polonya’da doğdu. Babası politik oyunlar yazan bir aydındı. Polonya’daki 1863-1864 Ocak Ayaklanması’nın liderlerinden olduğu için sürgüne gönderildi. Sürgün sırasında eşi ve kendisi ölünce, on bir yaşında yetim kalan Conrad, dayısının yanında büyüdü. On altı yaşında Marsilya’ya giden Conrad denizci oldu ve deneyimlerini eserlerine aktardı. Denizle iç içe olan yapıtlarında insan ruhunun, görev ve onur duygularıyla hesaplaşmasını dile getirdi. En önemli yapıtları arasında, Karanlığın Yüreği, Lord Jim, Nostromo, Gizli Ajan, Batı Gözüyle, Talih, Zafer, Gölge Hattı, Maceralar Beldesi sayılabilir. The Mirror of the Sea, Memories and Impressions (Denize Tutulan Ayna: Anılar ve İzlenimler), Notes on my Books (Kitaplarım Üzerine Notlar), Last Essays (Son Denemeler) adında anı ve deneme kitapları vardır.
ERHUN YÜCESOY, 1969’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Kıbrıs’ta İngiliz Koleji’nde tamamladı. 1992’de Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Çeşitli bankalarda kurumsal bankacılık alanında çalıştı. Bankacılığın ardından emtia ithalatı yapan şirketlerde finansman ve ithalat direktörlüğü görevlerini yürüttü. Tıp, evrim biyolojisi, sosyoloji, tarih, liderlik kuramları, moda felsefesi, edebiyat gibi farklı alanlardan kitapları dilimize kazandırmış olan Yücesoy, halen serbest dış ticaret danışmanlığı yapmaktadır.